Bedensel Somatizasyon

Bir sandalyede oturduğunuzu ve kendinizi karşıdan seyrettiğinizi hayal edin. Muhtemelen ilk gözünüze çarpan şeyler vücut şekliniz, saç renginiz ve kıyafetleriniz olur. Biraz daha odaklandığınızda yüz ifadenizi görürsünüz.  Baktıkça izlenimleriniz çoğalır ama baktığınız kişi siz olsanız bile erişiminiz gözlerinizin ardında ki gizemli dünyaya kadardır.  Bu gizemi, duygusal yaşantınızın yoğunluğu yahut düşüncelerinizin havada rastgele çarpışması yaratabilir. Dışarıdan bakıp fark edilmeyen şeylerin olması gibi kendi içimize dönüp baktığımızda da hissedilmeyecek şeyler vardır. Fakat biz her ne kadar bilmesek de stres faktörleri arttığı zaman,  bedenimiz sorunu görünür kılmak için yardım çanlarını çalmaya başlar.  Bu dışavurum şekli psikolojik acıyı bedenselleştirmek amacıyla ağrı, nefes darlığı çarpıntı olarak yansır. Bu tıp literatüründe bedensel somatizasyon bozukluğu olarak ifade edilir.

Psikolojik acıyı bedenselleştirmek kişi için kaygıyı azaltma şekli, savunma biçimi ya da iletişim şekli gibi çeşitli anlamlara gelebilir. Kişinin duygularını tanıma, anlatma yeteneğinin az olduğu veya yaşam örüntüsündeki önemli stres nedenlerinin farkında olmadığı bir sürecin içinde olması da sebeplerindendir.

İletişim modeli olarak somatizasyonu ele alırsak;  geçmiş yaşantısında sağlıklı olduğunda değil de hastalandığında ilgi gösteren bir aile yapısında büyümesi, kişi için önemli konumdaki bireylerden destek ve bakım almak adına bilinçdışı olarak yapılır.

Somatizasyon bozukluğunda fiziksel ya da patolojik bulgu görülmez. Fakat kişide anormal bulgu çıkmadıkça rahatlayacağına giderek daha çok sıkıntı çekmeye başlar. Böylece sağlık hizmetlerini beklenenden fazla kullanır. Yakınma sayısı arttıkça psikiyatrik bozukluk olasılığı yükselir. Kişiler dramatik tıbbi yakınmalarda bulunur, şikayetlerini renkli bir dille ya da abartarak dile getirebilir.   Bedensel bir hastalık varsa bile yakınmalarının hastalıktan beklenenden daha fazla olduğunu belirtebiliriz.  Beklenenin aksine somatizasyonun yaş ile bağlantısı bulunmaz.  Genç bireylerde en az 60 yaş üstü kadar somatizasyon belirtileriyle hastaneye başvurmaktadır.  Bu tıbbi süreç kişiye doktorun yetersizliği gibi bir inanca sokabilir ve çok fazla doktor değişikliğine gidebilir. Aynı uzman ile devam etmek sorunun kaynağına daha çabuk ulaşmamızı sağlar.

Şimdi tekrardan oturduğumuz sandalyeye dönüp bakalım, artık göremediğimiz şeylerin yanı sıra fark etmeyi ertelediğimiz şeylerin dönüşümünü görürüz. Görmek için yeterli yardımı aldığınıza emin olun.

Stj. Yasemin Titiz

Menü